Güney Afrika Cumhuriyeti adından da anlaşılacağı üzere Afrika kıtasının güneyinde bulunmakta olup bölgenin en önemli ülkelerinden birisidir.
Ülkenin önemli farklarından birisi, bir değil üç başkenti olmasıdır ki bu başkentler sorumluluklarına göre ayrılmaktadır.
- Yasama başkenti Cape Town,
- Yürütme başkenti Pretoria,
- Yargı başkenti ise Bloemfontain.

Benim bulunduğum şehir Johannesburg, yerli halkın deyimiyle Joburg idi. Joburg’u ilk gördüğünüzde burası Afrika mı diye sormadan geçemiyorsunuz. Çünkü şehir tamamen iki kısıma ayrılmış durumda. Bir yanda haddinden fazla zenginler ve orta kesim, diğer tarafta ise yoksul kesim.
Şehre taşı toprağı altın dersek sanırım yanılmış olmayız çünkü dünyada madenden çıkarılan altınların yarısı buradan tedarik ediliyor. Haliyle sömürgeciliğin ileri noktalara ulaştığını rahatlıkla görebiliyorsunuz ki bu durum yerlilere de faydadan çok zarar veriyor.
Yukarıda bahsettiğim gibi şehir iki kısma ayrılmış durumda. Beyaz kesim günlerini tamamen dört duvar arasında, güvenlik ve elektrikli tellerin olduğu bölümde geçiriyor. Diyelim ki turist olarak şehre geldiniz ve lüks bir otelde kalıyorsunuz, yolun hemen karşısında bulunan mağazaya yürüyerek gitmeyi düşünüyorsanız, tekrar düşünmenizi tavsiye ederim.
Joburg’da yazılı olmayan kurallara göre beyazlar sokakta yürümez ve toplu taşıma araçlarını kullanmaz. Gideceğiniz nokta size 200-300 metre olsa bile ya şahsi aracınızla ya da güvenli taksilerle gitmeniz gerekir. Gidecek olduğunuz mağazaya ya da alışveriş merkezine ulaştığınızda ise sanki başka bir dünyaya ışınlanmış gibi olursunuz. Buradaki mağazalar Avrupa’da bulamayacağınız büyüklükte ve zenginliktedir.
Güney Afrika demişken Nelson Mandela’dan bahsetmemek olmaz. 1994 yılında seçimi kazanmasıyla apartheid denen ırk ayrımı kavramını ortadan kaldıran Nelson Mandela özellikle siyah ırkında yönetime katılabilmesini sağlamıştır.
1992 yılında Atatürk Uluslararası Barış Ödülünü almıştır ve Güney Afrika’da ulusun babası olarak bilinir.
Nelson Mandela Square
Bu arada Joburg’a gittiyseniz meşhur safari parklarına oldukça yakınsınız demektir. Vahşi hayvanları daha yakından görmek isterseniz, safari parklara gitmenizi tavsiye ederim.


Türkiye ve Güney Afrika arasındaki ticari ilişkiler henüz istenilen seviyede olmayıp daha fazla geliştirilmesi hedeflenmektedir. İki ülke arasında serbest ticaret antlaşması bulunmamaktadır.
İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2 Milyar dolar civarında olup, bu tutarın %25’ini ihracatımız oluşturmaktadır.
Son olarak Güney Afrika Cumhuriyeti vatandaşlarımızdan 30 güne kadar vize talep etmiyor.